Nazım Hikmet, Bertolt Brecht ve Aziz Nesin Genco Erkal’in bu festivaldeki konukları. Her birinin bugün bizlere söyleyecekleri şey çok… Ortak olan savaşa, sömürüye, baskıya, haksızlığa, güdülenmeye başkaldırıları… Ortak olan bu başkaldırının bedelini fazlasıyla ödemiş olmaları; yıllarca hapishanelerde sürünerek, sürgüne gönderilerek ya da ölümden kıl payı dönerek… Ortak olan tüm acılara, korkulara karşın gene de inandıkları yolda yılmadan yürümeleri… Cesaretle, sabırla ve yüreklerindeki o sonsuz insan sevgisiyle… Çünkü onlar insanın insanı sömürmediği, yok etmediği daha iyi bir dünyaya inanmışlar. Tıpkı yıllardır bu yazarlarla yaşayan, onlarla yoğurulan, belki de kendini onlarda bulan usta tiyatrocu Genco Erkal gibi. “Öyle yazarlarım vardır ki yıllar boyu peşimi bırakmıyorlar, peşlerini bırakamıyorum”. Gerçekten de bu yazarların her biri Genco’nun tiyatro yolculuğunda yeni kapılar açıyor. Yaşadığımız döneme yeni bir bakış getiren her özgün uyarlama, onun bu yazarlarla bitmeyen diyaloğunun çarpıcı ürünleri.
Bir şair… bir oyun yazarı… ve bir mizahçı… her biri kendi alanında büyük birer usta…
Nazım Hikmet’in derin yaşam sevinci, şiirsel duyarlığı ve hüznü; Bertolt Brecht’in alaycılığı, sivri dili ve zihnimizdeki bildik kayıtları tersyüz eden sorgulayıcı bakışı; Aziz Nesin’in keskin gözlemciliği ve mizahı Genco’nun toplumsal sorunları tüm berraklığıyla gündeme getiren tiyatro anlayışıyla ve usta oyunculuğuyla bütünleşince, belleğimizden kolay kolay silinemeyecek bir dünyanın içine giriyoruz: gülme, ağlama, düşünme, sorgulama, öfke, hüzün ve başkaldırıyla dolu bir duyarlılıklar dünyası…
Şimdi de ilk kez müzikal bir kolajla bu üç dev yazarın şiirlerini, öykülerini Genco Erkal, Tülay Günay ve Evrim Özkaynak üçlüsünün yorumuyla piyanist Yiğit Özatalay’ın eşliğinde bir arada izleme fırsatını yakalıyoruz.